Pozitif Algı

DEĞİŞİM AMA NASIL..?

Hepimiz başta birey olarak sonra bireyler ve toplum olarak bir şeyler değişsin isteriz.. bu değişim özel hayatımızdan iş hayatımıza ve sosyal hayatımızdan yaşadığımız ülkenin düzenine kadar hep böyledir.

Yaygın bir söz vardır ''bir şeylerin değişmesini istiyorsan kendinden başla sen değişirsen dünya değişir..''

Ve hatta değişmek istediğini sürekli dillendiren insanlar vardır çevremizde ama bu dillendirmekten öteye gitmez.

Değişim ama nasıl?

Evet temel soru bu.. değişim için en temel iki koşul bireyler olarak kişisel farkındalığımızdır ve hemen arkasından motivasyon düzeyimiz gelir..

kişisel farkındalık; bireyler olarak kendimizin ne kadar farkındayız yani ben beni ne kadar tanıyorum.. bireyler olarak farkında olmadığımız o kadar komplike davranışlarımız vardır ki bunların çoğunun farkında değilizdir.. bu davranışlar kişiliğimizin bir parçası olarak bizi üzer sevindirir kızdırır öfkelendirir hayal kırıklıkları ve daha birçok duygu durumuna girmemize neden olur.. Ve biz bu davranışlarımızın birçoğunu tamamen bilinçaltı düzeyde yapıyoruzdur yani değişim için en temel düzeyde..

Kişisel farkındalık geçmiş yaşantılarımızın bugünümüzü nasıl etkilediğinin bilincinde olmaktır yani bilinçli aklımızla bunu fark etmektir..

Değişim için ikinci temel koşul motivasyon düzeyimiz..

yani ben ne istiyorum? Neden istiyorum? İstediklerim olduğunda ne olacak...?

Bu ve buna benzer sorulara verdiğimiz cevaplar bizim motivasyon düzeyimizi belirler. Yani benim değişmek için yeterli kanıtım var mı ve gerçekten ama gerçekten bilinçaltı düzeyde bir motivasyona sahip miyim?

Hayatımızda neyi ne şekilde istersek arzu edersek edelim bireyler olarak tek bir nihai amaca ulaşmak tek bir duyguyu tatmak için yaşarız..

İşte biz bu duyguya MUTLULUK diyoruz..

İyi veya kötü.. hoş veya nahoş.. güzel veya çirkin.. bütün davranışlarımızın temelinde MUTLULUK DUYGUSUNA ulaşmak gizlidir..

Tam olarak da bu noktada sorulması gereken soru şu:

Bu duyguyu yaşamak için nasıl bir yöntem izliyorum..

Geçmiş yaşantımda nasıl bir motivasyonla davranışlarıma yön verdim ve veriyorum..

Bilinçaltına giden yol duygulardan geçer ve biz geçmişimizi olumsuz duygu yükleriyle doldurduysak sürekli geçmişin yükünü bu günümüzde her an hissederiz ki bu durumda da farkındalığımızı ve motivasyonumuzu oluşturacak enerjiyi kendimizde bulamayız.

Ve yapamayacağımıza inandığımız bir şey için ne kadar çaba sarf ederiz? HİÇ..

Geçmişin olumsuz duygu yükünden ne kastediyoruz; yaşadığımız travmatik anıların bizde oluşturduğu olumsuz duygular ve bu duygulardan kurtulamamak, arınamamak.

Duygularımız yaşantılarımızı nasıl etkiler?

Bu soruya verilebilecek en güzel cevap 21 gün önce akşam yemeğinde ne yediğinizi hatırlamanızı istemek olacaktır herhalde.. hatırlama şansımız var mı evet var peki nasıl? eğer 21 gün önce doğum gününüz evlilik yıl dönümünüz ya da sizin için özel bir gün ise pekala dün gibi hatırlayabilirsiniz ama ya değilse hatırlamak oldukça güç.. peki ikinci bir soru; 10-15 yıl önce yaşadığınız sizi çok üzen ya da mutlu eden bir günü hatırlamanız istenildiğinde bir anınızı bilincinize getirir ve o gün ne yediğinize kadar her anı hatırlayabilirsiniz.. İşte yaşantılarımıza ne kadar çok duygu yüklediysek yani o yaşantılarımızdan ne kadar çok olumlu veya olumsuz etkilendiysek bilincimize gelme yani hatırlama olasılığımızda o derece fazladır.

Olumsuz duygu yükleri de her zaman bizim bir gölgemiz olarak bizi takip eder.

Bu durumda bizim geçmişe saplanıp kalmamıza neden olur ve istesek de farkındalığımızı ve motivasyonumuzu oluşturmamızı engeller.

Öncelikle bu durumun farkında olmak lazım ve işte o zaman motivasyon kaynağımızı bulur, nihai amaca ulaşmak için değişim sürecine gireriz.

Farkındalığı olan motivasyonu yüksek mutlu bireyler ve mutlu bir toplum olmamız dileğiyle..